Oğluma Omega-3 ile sağlıklı bir gelecek sunacağım

Oğluma Omega-3 ile sağlıklı bir gelecek sunacağım

Henüz bir yıl önce dünyaya gelen bebekleriyle onlardan mutlusu yok. Karşımızdaki, gerçek bir Omega-3 ailesi. Arkadaşı aracılığıyla Omega-3 ile tanışan Hale Hanım, bu alışkanlığı ailesine kazandırmış.

Hale Hanım ile Omega-3’ün yollarının kesişmesi 2016 yılına dayanıyor ve o zamandan bu yana düzenli olarak kullanıyor. Halsizlik, dalgınlık, unutkanlık gibi sebeplerle başladığı Omega-3’ün yararını görmüş. Kendisindeki değişimi fark edince, eşini de kullanmaya ikna etmiş. Gebelikten önce, hamilelik esnasında ve doğum sonrasında kullanmaya devam ettiğini anlatan Hale Hanım için Omega-3, hayatındaki yol arkadaşı.

Hale: Bu bir tesadüf müdür, bilmiyorum ama Omega-3 kullanmaya başlamamla, hamile kalmam tam olarak aynı döneme denk geliyor. Öncesinde birkaç yıl çocuk sahibi olmayı denemiş, tedavi görmüştük. Tüm değerlerimiz normal olmasına rağmen başarılı olamamıştık. Tedavileri bırakmamızın ardından bitkin halimi gören bir arkadaşım Omega-3 tavsiye etmişti. Ben de düzenli kullanmaya başladım ve bir süre sonra bizi şaşırtan sürpriz haber geldi. Bunun sebebi direkt Omega-3’tür diyemem ama ben buna yürekten inanıyorum. Zaten hormonları düzenleyici etkisi herkes tarafından biliniyor. Sanki vücudumda devrim yaratacak bir kıvılcımı ateşledi.

“Vücudumda yarattığı değişiklik belki küçüktü ama çok büyük sonuçlara neden oldu ve ben anne oldum.”

Hale: 6 yıllık yoğun geçen profesyonel hayatın ardından kendimi keşfetmek istedim diyebilirim. Uzun yıllar yaptığım endüstriyel ürün tasarımcılığı ve üst düzey yöneticilik deneyimlerim gerçekten çok stresli ve tempoluydu. Çok yorulmuştum ve küçük bir ara vermek istedim. Ne olduysa, işte bu zaman aralığında oldu. Hayatımı değiştiren bir arkadaşa sahip olduğum için gerçekten şanslıyım.

“Omega-3’te tazelik çok önemli. Bu sebeple rafta beklemiş ürünleri almak istemedim. Şanslıydık, çünkü Norveçli dostlarımız vardı, düzenli olarak gönderdiler.

Hale: Kalitesiz balık yağı kullanmamın bir değeri olmadığını öğrendim. Öğrendiğim bir diğer konu ise daha raflara gelmeden tazeliğini kaybeden balık yağı kapsüllerinin olduğuydu. Dış kaplaması çok iyi olmalı ve oksidasyona uğramamalıydı. Durum böyle olunca Türkiye’de aradığımızı bulamadık ve direkt kaynağına, yani Norveç’e yöneldik. Eskiden tanıştığımız Norveçli dostlarımıza rica ettik ve bize düzenli olarak gönderdiler. Omega-3’ün kaynağının belli olması çok önemli, bu sebeple çocuğumu emzirirken bile gönül rahatlığıyla kullanmaya devam ettim. İkinci yaşına doğru oğluma da Omega-3 takviyesine başlayacağız.

Omega-3 kullanımı hakkında doktor ile görüştüğümde, biraz kararsız kaldı. Çünkü kendisi de piyasadaki ürünlerin kalitesizliğinin biliyordu. Ancak, bizim direkt Norveç’ten Omega-3 getirecek lükse sahip olduğumuzun farkında değildi. Evet, bu bir lüks. Artık Ballstad ile herkes bu lükse sahip oldu. Omega-3’ün vücudumda yarattığı fark gerçekten çok büyük ama hayatımda yarattığı farkı şu an kucağımda tutabiliyorum. Öpebiliyorum, sarılabiliyorum ve beni ne kadar mutlu ettiğini ifade edecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Bu yaşıma kadar düzenli Omega-3 almış olsam hayatımda neler değişirdi merak ediyorum. Çocuğuma hayatı boyunca Omega-3 ile birlikte destek olacağım.

“Kalitesiz balık takviyesinin zeytinyağı yemekten farkı yok!”
Hale: Oğlumun doğumundan altı ay geçtikten sonra üç ay kadar Omega-3 kullanmaya ara vermiştim. İlk başlarda bir fark hissetmedim ama zamanla yorgunlaşmaya başladım. Hayatıma katkısını görmek için tekrar güzel bir fırsattı. Omega-3’e şimdi Ballstad ile dönüyorum. Acaba bu ay nasıl Norveç’ten Omega-3 getirteceğim derdinden de kurtuluyorum.